Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz karne dağıtım törenine katıldı  
Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Binali Yıldırım ve Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2016-2017 eğitim-öğretim yılı dönem sonu karne dağıtım törenine katıldı.

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Cebeci Ortaokulu´ndaki 2016-2017 eğitim-öğretim yılı dönem sonu karne dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, öğrenci ve öğretmenleriyle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başbakan Yıldırım, "Bizim zamanımızda okula bırakın vali, bakan, başbakanı; sadece ara sıra müfettiş gelirdi. Siz şimdi çok şanslısınız. Bakanlarımız, başbakanlarımız, müsteşarımız, valilerimiz, belediye başkanlarımız geliyor, okullarda sizi ziyaret ediyor, sizlerle tanışma, sohbet etme fırsatı buluyor. Ne kadar güzel bir şey." ifadesini kullanarak, "Bunlar bir şeyi ifade ediyor, Türkiye büyüyor, gelişiyor. Büyüyen, gelişen Türkiye´nin geleceği de sizsiniz, öğrencilerimizsiniz, gençlerimizsiniz. Size çok ama çok güveniyoruz. Çünkü Türkiye´nin geleceğini size emanet edeceğiz." diye konuştu.

 

"Tatili de hak ettiniz"

Bir eğitim-öğretim yılının daha geride kaldığını belirten Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karne alıyorsunuz, karne almakla beraber tatili de hak ettiniz. Şimdi yalnız bir şey görüyorum; biz karne alıncaya kadar karnemiz elimizde olmazdı, şimdi herkesin elinde karne var, heyecan azalıyor. Her ne kadar ne alacağımızı tahmin etsek de yine de karne alırken heyecan doruğa çıkıyor. O karneyi öğretmenlerimizin elinden aldıktan sonra ya çok fazla seviniyorduk ya da az seviniyorduk. Onun için siz artık önümüzdeki günlerde dinlenmeyi, gezmeyi tozmayı fazlasıyla hak ediyorsunuz. Çünkü bir öğretim yılı boyunca çalıştınız, ödevlerinizi yaptınız, okulunuza düzenli geldiniz, şimdi artık tatil zamanı. Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz için çok yoğun bir dönem geçti artık bugün ara veriyoruz. Buradan Türkiye´nin dört bir yanında, Hakkari´den Kırklareli´nden Sinop´tan Hatay´a yurdun her köşesinde eğitim-öğretim yapan bütün öğretmenlerimize, öğrencilerimize selam gönderiyoruz. Altındağ Cebeci Ortaokulu´ndan 18 milyon öğrencimize, 1 milyon öğretmenimize selam gönderiyoruz. Milyonlarca veliye, anneye, babaya selam gönderiyoruz."

 

Öğretmen ve öğrencileri, yıl boyunca gösterdikleri gayret ve verdikleri emek için kutlayan Yıldırım, "(Karnem daha iyi olabilirdi) diyenler olabilir. Şimdi diyeceksiniz ki ´Sağlık olsun, bir daha ki sene daha iyi olur.´ Olmuş işe üzülmenin bir faydası yok, inşallah seneye daha iyi olur. En son iş takdir almaksa takdir almadan sonra bir şey yoksa o zaman takdir alanların da bir şey demesine bir şey yok. Bu yıl yapamadıklarınızı, eksik kalanları seneye tamamlarsınız, kazanmak, başarmak istersek inanın önünüzde hiçbir engel duramaz." tavsiyesinde bulundu.

 

"Sizler Türkiye´nin gerçekten umudusunuz"

Başbakan Yıldırım, Cebeci Ortaokul öğrencilerinin projelerinin yer aldığı sergiye işaret ederek, şöyle konuştu: "Arkadaşlarınız kendi becerileriyle kıt imkanlarıyla bilgisayar programı yazmışlar, kimisi elektrik üretiyor, kimisi robotlarla yük taşıyor, kimisi gece uyanan bebeğin uyandığını annesine haber veriyor. Çok güzel işler yapmışlar. Bunları görünce Türkiye´nin geleceğine, aydınlık yarınlarına olan güvenimiz çok daha artıyor. Çünkü sizler varsınız. Herhangi bir sebeple istediği sonucu karnesinde göremeyen yavrularımız, öğrencilerimiz, hiç şüphe etmiyorum; yeni eğitim, öğretim yılında bu durumlarını düzeltecekler, daha güzel notlar alacaklar. Size her zaman inanıyoruz, güveniyoruz. Sizler Türkiye´nin gerçekten umudusunuz, geleceğisiniz. Hepinizle gurur duyuyorum." Her yeni eğitim-öğretim yılının başında Türkiye´yi yarınlara taşıyacak gençlerin öğretmenlere emanet edildiğini vurgulayan Binali Yıldırım, "Sizler de yıl boyunca büyük emek, gayret gösteriyorsunuz, onların en iyi şekilde yetişmeleri için elinizden geleni yapıyorsunuz. Zamanı geldiğinde ülkemizi bugün karne heyecanı yaşayan evlatlarımıza teslim edeceğimizi çok iyi biliyoruz. Şu anda sizlerin ellerinde şekillenen sadece bu yavrularımız değil, aynı zamanda Türkiye´nin geleceğidir. Her bir öğretmen arkadaşımızın bu şuurla hareket ettiğini, buna göre çalıştığını biliyorum." dedi.

 

Türkiye´nin imkanlarının eskiye göre daha fazla olduğunu anlatan Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti: "O zaman internet, bilgisayar yoktu, ben ilkokulda okurken elektrik de yoktu. Fiske derdik veya idare lambasıyla yer sofrasının üzerinde, o azıcık ışık, beri tarafı karanlık, okuyup ödev gayret ederdim. Kitap da yok, ders malzemesi hiç yok. Babam rahmetli Erzincan´a gitmişti, oradan lisede okuyanların kitaplarından bir tanesini almış gelmiş, bana soru soruyordu. Havuz problemi, şu kadar musluktan bu kadar su akıyor, şu kadar delikten de şu kadar su çıkıyor, iki saat sonra havuzda ne kadar su kalır? İlkokul üçüncü sınıf öğrencisiyim. Soru bana bakıyor, ben soruya bakıyorum. Daha yeni yeni okumasını öğreniyorum. Yapamadım diye babam da kızdı, attı beni sokağa. ´Karın, kışın ortasında bu kadar emek veriyorum, yazıklar olsun hala bunu yapamadın.´ diye. Zavallı anam tabii ana yüreği, dışarıda kar yapıyor, babam yatınca hemen geldi, aldı beni içeri. Şimdi niçin bunu anlattım, hepimizin, her ananın, her babanın en önemli hedefi, çocuklarının kendilerinden daha iyi yetişmesi, kendilerinin elde edemediği fırsatları yemezler içmezler, yavruları için harcarlar, hasrederler. Çünkü onları geleceğe hazırlamak, onlar için parlak bir gelecek hazırlamak en önemli hedefleridir."

 

“Öğrenci için en güzel örnek öğretmendir”

Başbakan Binali Yıldırım, bir öğrenci için en güzel örneğin öğretmeni olduğunu söyledi. Öğrencilerin annesi ve babasından daha çok öğretmenleriyle vakit geçirdiğini vurgulayan Yıldırım, kendi döneminde ilkokula başlayan çocukların öğretmenlerine hayran olduğunu dile getirdi. Hep öğretmen olmayı istediğini ama ortaokulda aynı zamanda coğrafya öğretmeni olan okul müdürünün "Sen şimdi öğretmen mi olacaksın? Öğretmen olmayacaksın, git benim halimi görmüyor musun?" diyerek, sınav kâğıdını yırtması nedeniyle öğretmen olamadığını anlatan Yıldırım, insanın gelecekteki kaderinin bir anlamda her zaman kendi kararıyla olmadığına dikkati çekti. Kelimelerin Türkçesinin kullanılması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, "Yabancı kelime kullanmayın hep Türkçesini kullanın. Benim size önerim o çok fazla yabancı kelimelere kendinizi alıştırmayın, dilimizi yaşatmamız lazım. Dil bir ülkenin kimliğidir, bir ülkenin bağımsızlığının sembolüdür." diye konuştu.

 

"Ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum"

Öğretmenlerin çocukların idealleri, hayalleri ve değerleri olduğuna işaret eden Yıldırım, "Bunun ne kadar büyük bir onur, bir o kadar da sorumluluk olduğunu çok iyi biliyoruz. Canı gönülden inanıyorum ki bu ağır sorumluluğun hakkıyla üstesinden geleceksiniz. Bu yolda harcadığınız emek için ayrıca milletim adına, ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Başbakan Yıldırım, öğretmenlerin çok tatil yaptığını düşünenlerin yanıldığını vurgulayarak, öğretmenlerin okul kapandıktan sonra da çalışmaya devam ettiğini, okulun açılması öncesinde de hazırlık yaptıklarını aktardı. Öğretmen olmadığını ama öğretmenliğin zorluklarını bildiğini belirten Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım´ın ilkokul öğretmenliği yaptığı sırada bir gün hastalandığını, kendisinin sınıfın boş kalmaması için onun yerine derse girdiğini, çocukları susturmakta zorluk yaşadığını, ertesi gün okul müdürünün eşine "Hocam dersler boş geçsin de beyini gönderme." dediğini anlattı. Başbakan Yıldırım, öğretmen olmak isteyen kişilerde Hazreti Eyüp sabrı olması ve gönülden mesleğini yapması gerektiğini dile getirdi.

 

"Ülkemizin ihtiyaçlarını gidermek için çalışmaya devam edeceğiz"

Bugün 18 milyon öğrencinin karnesini alarak, yaz tatiline çıkacağını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: "Hükümet olarak bize tatil yok, siz şanslısınız, sizin karne tatiliniz var, bizim o da yok. Öğretmenlerimiz gibi biz de çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin ihtiyaçlarını gidermek için gece gündüz demeden Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümetimiz, bakanlarımız, bütün valilerimiz, belediye başkanlarımız, herkes çalışmaya devam edecek. Sizlere daha iyi şartlar hazırlamak için çalışacağız. 2019 yılına kadar tekli eğitime geçeceğiz. Türkiye´nin her yerinde artık sabahçı-öğlenci olamayacak. Öğrenci sabah gelecek, akşam çok karanlığa kalmadan gidecek. Daha rahat. Analar, babalar da çocuklarını merak etmeyecek. 2019´a kadar 71 bin derslik yapmamız gerekiyor, sadece Ankara 7 binden fazla derslik yapıyor. En fazla 10 şehirde problemimiz var, diğerlerinde sorun yok, diğerleri hazır."

 

15 yılda en büyük kaynağı, eğitime ayırdık

Yıldırım, büyük şehirlerdeki eksik dersliklerinde önümüzdeki iki yıl içerisinde tamamlanacağını bildirdi. Eğitimin bir ülke için ne kadar önemli olduğunun ilk günden beri farkında olduklarını belirten Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın Başbakan olduğu dönemde eğitimde seferberlik başlattığını anımsattı. Kitapların sene başında hazır olmasının kolay olmadığını dile getiren Yıldırım, öğrencilerin ilk günden kitaplarını alarak, derse başladığının altını çizdi. Başbakan Yıldırım, 15 yılda en büyük kaynağı, eğitime ayırdıklarını kaydetti.

 

Müfredat, günün ihtiyaçlarına göre gelişmeler dikkate alınarak yenileniyor

Başbakan Binali Yıldırım, "Müfredatı günün ihtiyaçlarına göre, gelişmeleri dikkate alarak, uygun bir şekilde yenileyeceğiz. Bakanlığımız bunun için çalışıyor." dedi. Başbakan Yıldırım, Ankara Cebeci Ortaokulu´ndaki 2016-2017 eğitim-öğretim yılı dönem sonu karne dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, 15 yılda en büyük kaynağı eğitime ayırdıklarını belirtti. Eğitimin bütün harcamalar içindeki payının 11 milyar lira olduğunu anımsatan Yıldırım, şimdi ise bu rakamın 122 milyar 414 milyon liraya yükseldiğini bildirdi.

 

Başbakan Yıldırım, "11 milyar liradan 122 milyar liraya. 10 kattan fazla artmış." ifadesini kullandı. 2017 bütçesinin yüzde 20´sini, 5´te birini eğitime ayırdıklarına işaret eden Yıldırım, "Yani gelen 5 liranın vergiler, diğer gelirlerin bir lirasını eğitime ayırıyoruz. Eğitime verdiğimiz önem bu şekilde." diye konuştu. Türkiye´nin eğitim standartlarını mümkün olan en iyi seviyeye taşımak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadıklarını vurgulayan Yıldırım, çocukların mümkün mertebe okulsuz ve öğretmensiz bırakılmadığını kaydetti. Geçen 15 yıl içinde 270 bin yeni derslik yaptıklarını anlatan Başbakan Yıldırım, "Derslik olunca vatandaş çok anlamıyor. Kaç tane okul ediyor 270 bin derslik? Yeni 27 bin okul yapmışız. 15 yılda yeni mevcut öğretmenlerin üzerine 561 yeni öğretmen, yani mevcudun daha fazlası. 100 öğretmen varsa diyelim ki 120 öğretmen daha onun üzerine atamışız. Tabii lazım. Çünkü dersler boş geçiyordu, Okul açılıyor 1 ay, 2 ay, 3 ay derslere belki ortaokul için değil ama liselerde falan dersler çok boş geçiyor." diye konuştu.

 

"Yaklaşık 3 milyar ders kitabı dağıttık"

Başbakan Yıldırım, Türkiye´nin savaştan canını kurtarmak için "el aman" diyen 3 milyondan fazla insana kucak açtığını ifade ederek, "Ekmeğimizi paylaştık. Bunu her ülke yapmıyor, yapamıyor, yapamazlar. Çünkü onların geçmişinde bizim geçmişimiz gibi bir özellik yok. 600 yıl ecdadımız 3 kıtada mazlumların hamisi, düşmanların da korkulu rüyası oldu. İnsanlığa huzur, barış, kardeşlik, hoşgörü getirdik. Biz gelenekten aldığımız değerleri, geleceğe taşıyoruz. Bugün de bu özelliğimiz devam ediyor." diye konuştu.

 

Kara tahtalardan akıllı tahtalara

Eğitim camiasının 18 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmenle büyük bir aile olduğunu vurgulayan Yıldırım, bugüne kadar yaklaşık 3 milyar ders kitabı dağıtıldığını bildirdi. Kara tahtalardan akıllı tahtalara geçildiğini anlatan Yıldırım, "Şimdi herhalde 400 bini geçti. Yeni okullar açılıyor, onlara da konuluyor." dedi.

 

Okulların her birinde fiber kabloyla internet bağlama projesi bulunduğunu, bunun da büyük oranda yapıldığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Bilimin, teknolojinin, yeniliğin gerektirdiği ne varsa bütün imkânları yemeyeceğiz, daha az harcayacağız, sizin için her zaman yapacağız. Çünkü siz, bizim geleceğimizsiniz. Hedefimiz, öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin istedikleri bilgiye anında ulaşabilmeleri için gerekli altyapıyı oluşturmak. Bilgiye ulaşmak çok önemli bir şey. Eskiden bilgiye ulaşamıyorduk. Ortaokulda öğretmen yaz tatili için Alpullu Şeker Fabrikası hakkında bir ödev hazırlamamı istedi. Aradım, taradım bilgi yok. Atladım Kırklareli´ne, fabrikaya gittim ve fabrikadakilerden öğrendim ve ona göre ödev yazdım. Siz çok şanslısınız, hemen elinizde telefonlar, bilgisayarlar açıyorsunuz, internetten istediğiniz bilgi dakikasında, saniyesinde önünüzde. Bu çok büyük bir imkân."

 

"Milletin istemediği hiçbir şeyi yapmadık"

Müfredata ilişkin çalışmalara da değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi yeni hedefimiz var. Nedir, müfredatı günün ihtiyaçlarına göre, gelişmeleri dikkate alarak, uygun bir şekilde yenileyeceğiz. Bakanlığımız bunun için çalışıyor. Amaç size daha doğru bilgiler... Daha doğrusunu en kısa, en yalın şekilde anlatacak müfredat. Öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, velilerimizin herkesin görüşü, değerlendirmesi, raporları elde. Millî Eğitim Bakanlığı bütün bu aldığı görüşleri toplayarak, bir çalışma yaptı. Önümüzdeki yıldan itibaren 1´inci, 5´inci ve 9´uncu sınıflar da yeni müfredatla eğitim ve öğretime başlayacak. Yıl yıl diğer sınıflara da geçmiş olacağız." Millet ne isterse hep onu yaptıklarını kaydeden Başbakan Yıldırım, "Milletin istemediği hiçbir şeyi yapmadık. Türkiye´nin, gençlerin ihtiyaçları neyse, onu yapmaya gayret ediyoruz." diye konuştu. Yıldırım, 15 Temmuz alçak darbe girişiminde öğretmenlerin ülkenin bekası, birliği, beraberliği için ön saflarda yer aldığını herkesin bildiğini ifade ederek, 15 Temmuz´da şehit düşen öğretmen Yusuf Elitaş´ı rahmetle andı.

 

"Tatilde ailelerinizi, büyüklerinizi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin"

Bugün sona eren eğitim-öğretim yılının ve akabinde devam edecek yaz tatilinin öğrencilere hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: "Yeni senede başarılarınızın artarak devamını diliyorum. Köylerimizde, beldelerimizde, ilçelerimizde yurdun her köşesinde sizin gibi bu heyecanı yaşayan bütün yavrularımızı da buradan selamlıyoruz. Gözlerinden öpüyoruz. Anne-babalara selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz. Karnesi zayıf geldi diye üzülmeyin. Daha önünde yeni bir sene var. Zayıf olur, düzeltir. Benim de ortaokulda ilk karnemde 11 tane ders vardı, 9 tanesi zayıftı. Bir tek beden eğitimi ve müzik iyi, diğerleri zayıf. Rahmetli dedeme, ´Bu çocuk okumaz, gönderelim köye gitsin, çobanlık yapsın.´ dediler. Ben de dedeme, ´Bana bir şans ver´ dedim. O da sağ olsun verdi ve ikinci dönemde hiç zayıfım kalmadı. Azmedince olur. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Tatilde ailelerinizi, büyüklerinizi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Boş vakitlerinizde kitap okumayı, etkinliklere katılmayı, arkadaşlarınızla buluşmayı ve onlarla hoşça vakit geçirmeyi ihmal etmeyin. Hepinize huzurlu bir yaz tatili diliyorum. Allah hepinize zihin açıklığı versin, yolunuzu açık etsin. Ramazanımız mübarek olsun. Ramazan Bayramı´mız ülkemize, milletimize, İslam alemine mübarek olsun."

 

Başbakan Yıldırım, Cebeci Ortaokulu´nda düzenlenen 2016-2017 eğitim-öğretim yılı dönem sonu karne dağıtım törenine gelişinde, okul bahçesinde öğrencilerin halk oyunları gösterisiyle karşılandı. Yıldırım, programdaki konuşmasının ardından 5/A ve 8/E sınıfındaki öğrencilere karnelerini dağıttı. İlk olarak 5/A sınıfına geçen Başbakan Binali Yıldırım, "Mesajı verdik, şimdi sıra karnede." dedi. Sınıftaki akıllı tahtayı işaret eden Yıldırım, "Her şey var, sadece ders yok, film de var. Bu işin mimarı burada." ifadesini kullandı.

 

Bunun üzerine Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, akıllı tahta uygulamasını Başbakan Yıldırım´ın, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde başlattığı proje olduğunu, uygulamanın öğrenme süreçlerini hızlandırdığını anlattı. Başbakan Yıldırım, daha sonra akıllı tahtaya "Sevgili öğrenciler, başarılar ve iyi tatiller." yazdı. Ardından 8/E sınıfına ziyarette bulunan Yıldırım, öğrencilerle sohbet etti. Başbakan Yıldırım, Bakan Yılmaz´ın isimlerini okuyarak, çağırdığı öğrencilere karnelerini verdi. Öğrencilerin çoğunluğunun takdir ve teşekkür belgesi aldığını gören Yıldırım, "Hocaların notları bol galiba" demesi üzerine, renkli anlar yaşandı. Öğrenci sıralarına oturan Başbakan Yıldırım, hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra öğretmen odasına geçen Yıldırım, burada bir süre de öğretmenlerle görüştü.

 

Başarının mimari öğretmen ve veliler

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, okul öncesinde 1 milyon 280 bin 545, ilkokulda 4 milyon 976 bin 439, ortaokulda 5 milyon 576 bin 856 olmak üzere temel eğitimde toplam 10 milyon 570 bin 295, ortaöğretimde ise 5 milyon 698 bin 123 olmak üzere yaklaşık 18 milyon öğrencinin karne almanın heyecanını yaşadığını belirtti. Başarının mimarının öğrencilerin yetişmesinde emeklerini esirgemeyen fedakar öğretmenler ile yıl boyunca çocuklarına destek olan veliler olduğunu vurgulayan Yılmaz, öğretmenlere ve velilere teşekkür etti.

 

"Hedef, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi"

"Ülkelerin gücü iyi nitelikli yetişmiş insan gücünden gelir. Öğrencilerimizin her birinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim alması eğitim sistemimizin temel amacıdır. Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2023´ün Türkiye’sini inşa etme vizyonunun bir gereği olarak hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi hedefimizdir." ifadelerini kullanan Yılmaz, kaliteli bir eğitim ve herkes için fırsat eşitliğinin değişmez ve daimi gayeleri olduğunu dile getirdi.

 

İsmet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğrencilerimize verdiğimiz karne, sadece dönem boyunca yapılan çalışmaların ve gösterilen performansın neticesidir. Başarının değerlendirmesinde bir araçtır. Her karne güzeldir. Bir dönemden geçtiği, belli derslerin alındığını gösterir. Bunu daha da güzelleştirmek mümkündür. Bununla birlikte çocuklarınızla geçirdiğiniz güzel zamanlar, onlara göstereceğiniz ilgi, alaka ve sevgi, onların hayat karşısındaki duruşlarını belirleyecek, kendi öz güvenlerini artıracak ve ne istediğini bilen bireyler olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Bu da en büyük kazançtır." Yaz tatili boyunca öğrencilere dinlenmeleri, aileleri ve sevdikleriyle keyifli zaman geçirmeleri ve bol bol kitap okumaları tavsiyesinde bulunan Bakan Yılmaz, öğrenci, öğretmen ve velileri tebrik etti.

Törene, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ve bakanlık bürokratları da katıldı.

 

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.